gül döktüm yollarına

Gözlerinden okunuyor
Beni seviyorsun
Sözlerin seni ele veriyor
Sen de istiyorsun

Eninde sonunda benim olacaksın
Hadi naz yapma
Sevgiyi, aşkı bende bulacaksın
Yabana atma

Bıktırma, usandırma
Yeter beni kızdırma
Gel artık kollarıma
Gül döktüm yollarına

Gel gündüzle gece olalalım
Gel gökyüzünde yıldız olalım
Seninle mutlu yarınlara koşalım
Gel beraber mesut olalım

Geçmiyor ki sensiz geceler
Rüyalar yetmiyor
İsyan ediyor içimde sevgiler
Sabrım tükeniyor

kusursuz bir gün

Perfect Day
Just a perfect day
Drink sangria in the park
And then later
When it gets dark, we go home

Just a perfect day
Feed animals in the zoo
Then later
A movie, too, and then home

Oh, it’s such a perfect day
I’m glad i spend it with you
Oh, such a perfect day
You just keep me hanging on
You just keep me hanging on

Just a perfect day
Problems all left alone
Weekenders on our own
It’s such fun

Just a perfect day
You made me forget myself
I thought i was
Someone else, someone good

Oh, it’s such a perfect day
I’m glad i spent it with you
Oh, such a perfect day
You just keep me hanging on
You just keep me hanging on

Kusursuz bir gün işte
Parkta sangria içmek
Ve sonra hava karardığında
Eve gitmek

Kusursuz bir gün işte
Hayvanat bahçesindeki hayvanları beslemek
Ardından bir de sinema
Sonra eve

Oh, işte ne mükemmel bir gün
Seninle geçirdiğime memnunum
İşte ne mükemmel bir gün
Beni ayakta tutuyorsun
Beni ayakta tutuyorsun

Kusursuz bir gün işte
Tüm sorunlar bir yana atılmış
Başbaşa haftasonu tatilcileri
Ne keyif.
Kusursuz bir gün işte
Bana kendimi unutturdun
Başka biri sandım kendimi
İyi biri

Oh, ne mükemmel bir gün işte
Seninle geçirdiğime memnunum
İşte ne mükemmel bir gün
Beni ayakta tutuyorsun
Beni ayakta tutuyorsun

Ne ekersen onu biçersin…

seni sevmek için yaratıldım

Tonight i wanna give it all to you
In the darkness
There’s so much i wanna do
And tonight i wanna lay it at your feet
’cause girl, i was made for you
And you were made for me

Bu gece sana herşeyi vermek istiyorum..
Karanlıkta..
Çok fazla yapmak istediğim şey var,
Çünkü kızım, ben senin için yaratıldım..!
Ve kızım, sen benim için yaratıldın..!

I was made for loving you baby
You were made for loving me
And i can’t get enough of you baby
Can you get enough of me

Ben seni sevmek için yaratıldım bebeğim..!
Sen beni sevmek için yaratıldın..!
Ve ben sana doyamam bebeğim..!
Sen bana doyabilir misin ?

Tonight i wanna see it in your eyes
Feel the magic
There’s something that drives me wild
And tonight i wanna make it all come true
’cause girl, you were made for me
And girl, i was made for you

Bu gece senin gözlerinde görmek istiyorum onu..
Büyüyü hisset..
Beni vahşileşmeye götüren birşey var..!
Ve bu gece hepsini gerçekleştirecek..
Çünkü kızım, sen benim için yaratıldın..
Ve kızım ben senin için yaratıldım

I was made for loving you baby
You were made for loving me
And i can’t get enough of you baby
Can you get enough of me

Ben seni sevmek için yaratıldım bebeğim..
Sen beni sevmek için yaratıldın..
Ve ben sana doyamam bebeğim..
Sen bana doyabilir misin ?

I was made for loving you baby
You were made for loving me
And i can give it all to you baby
Can you give it all to me

Ben seni sevmek için yaratıldım bebeğim..
Sen beni sevmek için yaratıldın..
Ve sana hepsini verebilirim bebeğim..
Sen bana hepsini verebilir misin?..

Oh, can’t get enough, oh, oh
I can’t get enough, oh, oh
I can’t get enough
Yeah, yeah..

Oh doyamıyorum oh oh ..
Doyamıyorum oh oh..
Doyamıyorum oh oh ..
Evet ha..!!

aşk içeri girdi

So tired of waiting I walked an empty land,
Beklemekten çok bıkkın boş bir arazide yürüdüm
I was looking for something to help me understand,
Anlamam yardım edecek bir şey arıyordum
But bad luck kept turning,
Ama kötü şans hep geri gelmeye,
My dreams into sand,
Hayallerim kuma dönmeye devam etti

I didn’t want pity,
Acıma istemedim,
I had my share of friends,
Arkadaşlardan payımı aldım,
I wanted somebody,
Birsin istedim,
More special than the rest,
Diğerlerinden daha özel olan,
I was aching inside,
İçimde acı çekiyordum,
Like I was approaching the end,
Sanki sona yaklaşıyor gibi,

Just about that moment,
Tam bu sırada,
The timing was so right,
Zamanlama öyle doğruydu,
You appeared like a vision,
Sen bir hayal gibi ortaya çıktın,
Sent down to my life,
Yaşamıma gönderilen,
I thought I was dreaming,
Rüya gördüğümü düşündüm,
When I saw you that night,
O gece seni gördüğümde,

That’s when love walked in through my door,
İşte aşkın kapımdan içeri girdiği zaman,
That familiar feeling I had once before,
Daha önce birkez sahip olduğum tanıdık his,
Love walked in through my door,
Aşk kapımdan içeri girdi,
And it felt so strange,
Ve çok tuhaf geldi,

It’s hard to remember being on my own,
Kendi başıma olduğum zamanı hatırlamak zor,
That kind of loving makes a hard man lose control,
Bu çeşit bir aşk sert bir adamın kontrolü kaybetsine neden oluyor,
But I sleep so much better,
Ama çok daha iyi uyuyorum,
Now I’m not alone,
Şimdi yalnız değilim,

So promise me baby,
Öyleyse bana söz ver bebek,
You’re always gonna stay,
Daima kalacaksın,
I don’t think I could take it,
Katlanabileceğimi sanmıyorum,
Seeing you walk away,
Seni uzaklara giderken görmeye,
You don’t need to doubt it,
Bundan şüphe etmene gerek yok,
I remember that day,
O günü hatırlıyorum,

That’s when love walked in through my door,
İşte aşkın kapımdan içeri girdiği zaman,
I found just what I wanted,
Tam istediğimi buldum,
But I got so much more,
Ama çok daha fazlasına sahibim,
Love walked in through my door,
Aşk kapımdan içeri girdi,
And it felt so strange,
Ve bu çok tuhaf geldi,
Like a long lost friend that hadn’t changed,
Uzun zamandır kayıp olan değişmemiş bir arkadaş gibi,
Giving me hope again,
Bana tekrar umut veren,
Love walked in,
Aşk içeri girdi,
Love walked in,
Aşk içeri girdi,
Love,
Aşk,

Just about that moment,
Tam bu sırada,
The timing was so right,
Zamanlama öyle doğruydu,
You appeared like a vision,
Sen bir hayal gibi ortaya çıktın,
Sent down to my life,
Yaşamıma gönderilen,
I thought I was dreaming,
Rüya gördüğümü düşündüm,
When I saw you that night,
O gece seni gördüğümde,

That’s when love walked in through my door,
İşte aşkın kapımdan içeri girdiği zaman,
That familiar feeling I had once before,
Daha önce birkez sahip olduğum tanıdık his,
Love walked in through my door,
Aşk kapımdan içeri girdi,

Love walked in through my door,
Aşk kapımdan içeri girdi,
That familiar feeling I had once before,
Daha önce birkez sahip olduğum tanıdık his,
Love walked in through my door,
And it felt so strange,
Ve çok tuhaf geldi,
Like a long lost friend that hadn’t changed,
Uzun zamandır kayıp olan değişmemiş bir arkadaş gibi,
Giving me hope again,
Bana tekrar umut veren,
Love walked in,
Aşk içeri girdi,
Love walked in,
Aşk içeri girdi,
Love,
Aşk,
Love walked in,
Aşk içeri girdi,
Love walked in.
Aşk içeri girdi.

ganimet avcısı

i have often told you stories
about the way
i lived the life of a drifter
waiting for the day
when i’d take your hand
and sing you songs
then maybe you would say
come lay with me love me
and i would surely stay

sana sık sık hikayeler anlattım
bir serserinin hayatını nasıl yaşadığıma dair
elini tutup sana şarkılar söyleyeceğim günü bekleyerek
sonra belki bana
‘gel yanıma uzan ve beni sev’ diyecektin
ve ben tabii ki (yanında) kalacaktım

but i feel i’m growing older
and the songs that i have sung
echo in the distance
like the sound
of a windmill goin’ ’round
i guess i’ll always be
a soldier of fortune

ama giderek yaşlandığımı hissediyorum
ve söylediğim şarkılar
uzaklarda yankılanıyor
tıpkı dönüp duran
bir yeldeğirmeninin sesi gibi
sanırım ben hep
bir ganimet avcısı olarak kalacağım

many times i’ve been a traveller
i looked for something new
in days of old
when nights were cold
i wandered without you
but those days i thougt my eyes
had seen you standing near
though blindness is confusing
it shows that you’re not here

çok zamanlar bir yolcu oldum
yeni bir şeyler aradım
eskinin günlerinde
soğuk gecelerde
sensiz dolandım durdum
ama o günlerde
gözlerimin seni yanımda dururken gördüğünü düşündüm
körlük kafa karıştırsa da
senin orada olmadığını gösteriyor (sonuçta)

now i feel i’m growing older
and the songs that i have sung
echo in the distance
like the sound
of a windmill goin’ ’round
i guess i’ll always be
a soldier of fortune

artık giderek yaşlandığımı hissediyorum
ve söylediğim şarkılar
uzaklarda yankılanıyor
tıpkı dönüp duran
bir yeldeğirmeninin sesi gibi
sanırım ben hep
bir ganimet avcısı olarak kalacağım

yes, i can hear the sound
of a windmill goin’ ’round
i guess i’ll always be
a soldier of fortune

evet duyabiliyorum
dönüp duran bir yeldeğirmeninin sesini
sanırım ben hep
bir ganimet avcısı olacağım