aşk içeri girdi

So tired of waiting I walked an empty land,
Beklemekten çok bıkkın boş bir arazide yürüdüm
I was looking for something to help me understand,
Anlamam yardım edecek bir şey arıyordum
But bad luck kept turning,
Ama kötü şans hep geri gelmeye,
My dreams into sand,
Hayallerim kuma dönmeye devam etti

I didn’t want pity,
Acıma istemedim,
I had my share of friends,
Arkadaşlardan payımı aldım,
I wanted somebody,
Birsin istedim,
More special than the rest,
Diğerlerinden daha özel olan,
I was aching inside,
İçimde acı çekiyordum,
Like I was approaching the end,
Sanki sona yaklaşıyor gibi,

Just about that moment,
Tam bu sırada,
The timing was so right,
Zamanlama öyle doğruydu,
You appeared like a vision,
Sen bir hayal gibi ortaya çıktın,
Sent down to my life,
Yaşamıma gönderilen,
I thought I was dreaming,
Rüya gördüğümü düşündüm,
When I saw you that night,
O gece seni gördüğümde,

That’s when love walked in through my door,
İşte aşkın kapımdan içeri girdiği zaman,
That familiar feeling I had once before,
Daha önce birkez sahip olduğum tanıdık his,
Love walked in through my door,
Aşk kapımdan içeri girdi,
And it felt so strange,
Ve çok tuhaf geldi,

It’s hard to remember being on my own,
Kendi başıma olduğum zamanı hatırlamak zor,
That kind of loving makes a hard man lose control,
Bu çeşit bir aşk sert bir adamın kontrolü kaybetsine neden oluyor,
But I sleep so much better,
Ama çok daha iyi uyuyorum,
Now I’m not alone,
Şimdi yalnız değilim,

So promise me baby,
Öyleyse bana söz ver bebek,
You’re always gonna stay,
Daima kalacaksın,
I don’t think I could take it,
Katlanabileceğimi sanmıyorum,
Seeing you walk away,
Seni uzaklara giderken görmeye,
You don’t need to doubt it,
Bundan şüphe etmene gerek yok,
I remember that day,
O günü hatırlıyorum,

That’s when love walked in through my door,
İşte aşkın kapımdan içeri girdiği zaman,
I found just what I wanted,
Tam istediğimi buldum,
But I got so much more,
Ama çok daha fazlasına sahibim,
Love walked in through my door,
Aşk kapımdan içeri girdi,
And it felt so strange,
Ve bu çok tuhaf geldi,
Like a long lost friend that hadn’t changed,
Uzun zamandır kayıp olan değişmemiş bir arkadaş gibi,
Giving me hope again,
Bana tekrar umut veren,
Love walked in,
Aşk içeri girdi,
Love walked in,
Aşk içeri girdi,
Love,
Aşk,

Just about that moment,
Tam bu sırada,
The timing was so right,
Zamanlama öyle doğruydu,
You appeared like a vision,
Sen bir hayal gibi ortaya çıktın,
Sent down to my life,
Yaşamıma gönderilen,
I thought I was dreaming,
Rüya gördüğümü düşündüm,
When I saw you that night,
O gece seni gördüğümde,

That’s when love walked in through my door,
İşte aşkın kapımdan içeri girdiği zaman,
That familiar feeling I had once before,
Daha önce birkez sahip olduğum tanıdık his,
Love walked in through my door,
Aşk kapımdan içeri girdi,

Love walked in through my door,
Aşk kapımdan içeri girdi,
That familiar feeling I had once before,
Daha önce birkez sahip olduğum tanıdık his,
Love walked in through my door,
And it felt so strange,
Ve çok tuhaf geldi,
Like a long lost friend that hadn’t changed,
Uzun zamandır kayıp olan değişmemiş bir arkadaş gibi,
Giving me hope again,
Bana tekrar umut veren,
Love walked in,
Aşk içeri girdi,
Love walked in,
Aşk içeri girdi,
Love,
Aşk,
Love walked in,
Aşk içeri girdi,
Love walked in.
Aşk içeri girdi.

ganimet avcısı

i have often told you stories
about the way
i lived the life of a drifter
waiting for the day
when i’d take your hand
and sing you songs
then maybe you would say
come lay with me love me
and i would surely stay

sana sık sık hikayeler anlattım
bir serserinin hayatını nasıl yaşadığıma dair
elini tutup sana şarkılar söyleyeceğim günü bekleyerek
sonra belki bana
‘gel yanıma uzan ve beni sev’ diyecektin
ve ben tabii ki (yanında) kalacaktım

but i feel i’m growing older
and the songs that i have sung
echo in the distance
like the sound
of a windmill goin’ ’round
i guess i’ll always be
a soldier of fortune

ama giderek yaşlandığımı hissediyorum
ve söylediğim şarkılar
uzaklarda yankılanıyor
tıpkı dönüp duran
bir yeldeğirmeninin sesi gibi
sanırım ben hep
bir ganimet avcısı olarak kalacağım

many times i’ve been a traveller
i looked for something new
in days of old
when nights were cold
i wandered without you
but those days i thougt my eyes
had seen you standing near
though blindness is confusing
it shows that you’re not here

çok zamanlar bir yolcu oldum
yeni bir şeyler aradım
eskinin günlerinde
soğuk gecelerde
sensiz dolandım durdum
ama o günlerde
gözlerimin seni yanımda dururken gördüğünü düşündüm
körlük kafa karıştırsa da
senin orada olmadığını gösteriyor (sonuçta)

now i feel i’m growing older
and the songs that i have sung
echo in the distance
like the sound
of a windmill goin’ ’round
i guess i’ll always be
a soldier of fortune

artık giderek yaşlandığımı hissediyorum
ve söylediğim şarkılar
uzaklarda yankılanıyor
tıpkı dönüp duran
bir yeldeğirmeninin sesi gibi
sanırım ben hep
bir ganimet avcısı olarak kalacağım

yes, i can hear the sound
of a windmill goin’ ’round
i guess i’ll always be
a soldier of fortune

evet duyabiliyorum
dönüp duran bir yeldeğirmeninin sesini
sanırım ben hep
bir ganimet avcısı olacağım

her zaman

This romeo is bleeding
Bu Romeo kanıyor

But you can’t see his blood
Ama kanını göremiyorsun

It’s nothing but some feelings
Bazı duygulardan başka bir şey değil

That this old dog kicked up
Bu yaşlı köpeğin beslediği

It’s been raining since you left me
Beni terkettiğinden beri yağmur yağıyor

Now I’m drowning in the flood
Şimdi selde boğuluyorum

You see I’ve always been a fighter
Bilirsin hep bir savaşçı olmuşumdur

But without you I give up
Ama sen yoksan pes ediyorum

Now I can’t sing a love song
Şimdi bir aşk şarkısını

Like the way it’s meant to be
olması gerektiği gibi söyleyemiyorum

Well, I guess I’m not that good anymore
Sanırım artık o kadar iyi değilim

But baby, that’s just me
Ama bebeğim bu sadece benim

And I will love you, baby – Always
Ve seni seveceğim, bebeğim – Her zaman

And I’ll be there forever and a day – Always
Ve sonsuza dek yanında olacağım- Her zaman

I’ll be there till the stars don’t shine
Yıldızlar parlamayana dek yanında olacağım

Till the heavens burst and
Gökyüzü patlayana ve

The words don’t rhyme
sözler kafiye oluşturmayana dek

And I know when I die, you’ll be on my mind
Ve biliyorum öldüğümde, sen aklımda olacaksın

And I’ll love you – Always
Ve seni seveceğim – Her zaman

Now your pictures that you left behind
Şimdi arkanda bıraktığın resimler

Are just memories of a different life
Sadece farklı bir hayatın hatıraları

Some that made us laugh, some that made us cry
Bazıları bizi güldüren, bazıları bizi ağlatan

One that made you have to say goodbye
Bir tanesi seni elveda demek zorunda bırakan

What I’d give to run my fingers through your hair
Parmaklarımı saçında gezdirmek için neler vermezdim

To touch your lips, to hold you near
Dudaklarına dokunmak, sana sıkıca sarılmak için

When you say your prayers try to understand
Dua ettiğin zaman, anlamaya çalış

I’ve made mistakes, I’m just a man
Hatalar yaptım, ben sadece insanım

When he holds you close, when he pulls you near
O sana sıkıca sarılırken, seni yakınına çekerken

When he says the words you’ve been needing to hear
Duymaya ihtiyaç duyduğun sözleri söylerken

I’ll wish I was him ’cause those words are mine
O olmuş olmayı dileyeceğim, çünkü o sözler benim

To say to you till the end of time
Hayatın sonuna kadar sana şunu söylemek için

Yeah, I will love you baby – Always
Evet, seni seveceğim bebeğim – Her zaman

And I’ll be there forever and a day – Always
Ve sonsuza dek yanında olacağım

If you told me to cry for you
Bana senin için ağlamamı söyleseydin,

I could
yapabilirdim

If you told me to die for you
Bana senin için ölmemi söyleseydin,

I would
yapardım

Take a look at my face
Yüzüme bir bak

There’s no price I won’t pay
Odemeyeceğim hiçbir bedel yok

To say these words to you
Bu sözleri sana söylemek için

Well, there ain’t no luck
Bu hileli zarlarda hiç şans yok

But baby if you give me just one more try
Ama bebeğim bana sadece bir şans daha verirsen

We can pack up our old dreams
Hayallerimizi ve eski yaşamlarımızı toparlayabiliriz

We’ll find a place where the sun still shines
Güneşin hala parladığı bir yer buluruz

başka hiçbir şeyin önemi yok

So close no matter how far
O kadar yakınız ki ne kadar uzak olduğumuzun bir önemi yok
Couldn’t be much more from the heart
Daha samimi olmazdım
Forever trusting who we are
Kim olduğumuza daima güveniyorum
And nothing else matters
Ve başka hiçbir şeyin önemi yok

Never opened myself this way
Hiç bu şekilde kendimi açmamıştım
Life is ours, we live it our way
Yaşam bizim, istediğimiz gibi yaşıyoruz
All these words I don’t just say
Sadece söylemiş olmak için söylemiyorum bu kelimeleri
And nothing else matters
Ve başka hiçbir şeyin önemi yok

Trust I seek and I find in you
Aradığım ve bulduğum güven sende
Every day for us something new
Bizim için her gün yeni bir şeyler
Open mind for a different view
Yeni fikirlere açık görüşlüyüz
And nothing else matters
Ve başka hiçbir şeyin önemi yok

Never cared for what they do
Onların ne yaptıklarını hiç önemsemedim
Never cared for what they know
Onların ne bildiklerini hiç önemsemedim
But I know
Ama biliyorum

So close no matter how far
O kadar yakınız ki ne kadar uzak olduğumuzun bir önemi yok
Couldn’t be much more from the heart
Daha samimi olmazdım
Forever trusting who we are
Kim olduğumuza daima güveniyorum
And nothing else matters
Ve başka hiçbir şeyin önemi yok

Never cared for what they do
Onların ne yaptıklarını hiç önemsemedim
Never cared for what they know
Onların ne bildiklerini hiç önemsemedim
But I know
Ama biliyorum

Never opened myself this way
Hiç bu şekilde kendimi açmamıştım
Life is ours, we live it our way
Yaşam bizim, istediğimiz gibi yaşıyoruz
All these words I don’t just say
Sadece söylemiş olmak için söylemiyorum bu kelimeleri
And nothing else matters
Ve başka hiçbir şeyin önemi yok

Trust I seek and I find in you
Aradığım ve bulduğum güven sende
Every day for us something new
Bizim için her gün yeni bir şeyler
Open mind for a different view
Yeni fikirlere açık görüşlüyüz
And nothing else matters
Ve başka hiçbir şeyin önemi yok

Never cared for things they say
Onların ne söylediklerini hiç önemsemedim
Never cared for games they play
Onların oynadığı oyunları hiç önemsemedim
Never cared for what they do
Onların ne yaptıklarını hiç önemsemedim
Never cared for what they know
Onların ne bildiklerini hiç önemsemedim
And I know yea !
Ve biliyorum evet !

So close no matter how far
Ne kadar uzak olsak da çok yakınız
Couldn’t be much more from the heart
Daha yürekten olamazdım
Forever trusting who we are
Daima kim olduğumuza güveniyorum
No, nothing else matters
Hayır, başka hiçbir şey önemli değil

aşk herşeyin ilacıdır

It feels like the end
-Sonmuş gibi hissettiriyor
When you’re closer to losing your dreams
-Hayallerini kaybetmeye yaklaştığında
Than losing a friend
-Bir arkadaşını kaybetmekten daha çok.
Flying blind
-Kör uçuşu
I’m shooting into the dark
-Karanlığın içinden kurşunluyorum
Who will I find
-Bulacağım kişiyi

Oh girl
-Oh kızım
And if it takes me a lifetime
-Ve eğer bu bir ömür bile sürse
I swear I’ll tear down every wall
-Yemin ederim her duvarı yıkacağım
Love conquers all
-Aşk hepsine galip gelir.

On my way
-Kendi yolumda
Tomorrow I rise with the sun
-Yarın güneşle doğacağım.
Soon I’ll be gone
-Hemen gideceğim.
Words can’t say

-Kelimeler söyleyemez

How the memories of feelings of love
-Aşk duygusunun nasıl hatırlandığını
They linger on
-Yavaş yavaş kayboluyorlar.

Oh girl
-Oh kızım
And if it takes me a lifetime
-Ve eğer bu bir yaşam kadar sürerse
I know it’s worth every teardrop that falls
-Biliyorum bu her gözyaşının damlamasına değer.
Love conquers all
-Aşk herşeyi yener.

Somewhere there’s a place in your heart
-Kalbinin içinde bir yer var
Where the wounds never heal
-Yaraların hiç iyileşmediği…
Well you’re not alone
-Yalnız değilsin
That’s just how I feel
-Bu sadece benim hissettiğim.
Love conquers all
-Aşk herşeyin ilacıdır.
This one will last a lifetime
-Bu bir yaşam süreci boyunca devam edecek.
And if love conquers all
-Ve eğer aşk galip gelirse
This one will last forever
-Sonsuza kadar sürecek..